Delver Oyununun Tanıtımı

delverkapakGNU/Linux’ta oyun oynamanın en büyük avantajlarından biri bağımsız oyunlarla daha çok içli-dışlı olabilme şansı yakalamak olsa gerek. Benim en sevdiğim basit oyun türlerinden biri olan rogue-like ile FPS’yi buluşturan harika bir oyunu daha sizlere tanıtmaktan büyük keyif  alacağım. Delver, Chad Alan Cuddigan tarafından geliştirilmiş bir bağımsız FPS/RPG/Rogue-like oyunu. GNU/Linux, Windows, Mac ve Android versiyonları mevcut. Delver Engine adlı grafik motoru ile yazılmış. Henüz erken erişim safhasındaki oyun sık sık güncelleme alırken başlangıçtan bu yana büyük mesafe katetti.

OYUNUN HİKAYESİ

Oyuna, az sonra dalacağınız zindanın hemen önündeki kamp yerinde başlıyorsunuz. Amacımız zindanın derinliklerinde saklı olan Yithidian Orb’u bulup geri geri gelmek. Bu arada kamp yerindeki arkadaşlar bizi uyarıyor: “Bak gençsin yazık olacak, git hayatını yaşa” diye ama biz dinlemiyoruz. Ne de olsa yeni satın almışız oyunu, boşa gitmesin paramız:)

OYUNUN OYNANIŞI

Oyunun kontrolleri klasik FPS oyunları ile aynı. WASD+Fare. E tuşu ile kapıları açıp yerdeki eşyaları alıyoruz. i tuşu ile de envanter ekranımıza ulaşıyoruz. M tuşu ile haritaya bakıyoruz. Çok ayrıntılı olmayan bu harita karmaşık zindanlarda bize oldukça faydalı oluyor. Oyunda zıplama yok. Bunun bir rogue-like olduğunu söylemiştik. Bu yüzden oyunu tek bir kayıt hanesine kaydedebiliyorsunuz ve ölürseniz kaydınız da ölmüş oluyor.(permadeath).

delver2

Oyuna her yeni başladığınızda rastgele yaratılmış değişik zindanlar görüyorsunuz. Tabiki başlarken envanterinizde bulunan eşyalar ve zindanlarda dolaşırken karşınıza çıkacak düşmanların tipi, sayısı ve yeri de rastgele oluyor. Her zindanın sonunda iniş merdiveni var. Bunu bulunca bir sonraki seviyeye iniyorsunuz.

delver1

Oyunda belli miktar deneyim puanı elde ettiğinizde seviye(level) atlıyorsunuz ve her seviye atlayışınızda sizden Attack(Saldırı), Speed(Hareket Hızı), Health(Sağlık Puanı), Magic(Büyücü Asasının Ateş Edebilme Sayısı), Agility(Silah ve Asaların ateş edebilme hızı), Defense(Savunma) gibi yeteneklerinizden seçtiğiniz birini 1 puan artırmanızı istiyor. Böylece seviyeniz arttıkça yetenekleriniz de artıyor ama aynı zamanda karşınıza çıkan düşmanlar da daha zorlaşmaya başlıyor.

Silahlarınız kısa kılıçlar, uzun kılıçlar, topuz, çekiç, ve çeşitli asalardan oluşuyor. Kılıç, çekiç ve topuzlar yakın dövüş için kullanılırken asalar uzaktan vuruş yapabiliyor. Yakın dövüş silahlarının verdiği hasar, Attack yeteneğiniz ile doğru oratılı. Yakın dövüş silahları kullandıkça yıpranıyor. Asaların belli bir yükü var. Örneğin 8 defa ateş ettikten sonra bitiyor. Bitmiş bir asa tekrar işe yaramıyor. Magic yeteneğiniz ne kadar yüksek olursa asanızdaki yük sayısı o kadar fazla oluyor.

delver3

i tuşuna bastığınızda karşınıza envanter ekranı geliyor. Envanterde ortadaki 18 kutucuğa topladığımız eşyaları koyuyoruz. En soldaki 3 kutucuk zırh parçalarımızdan oluşuyor: Miğfer, Üst zırh ve Alt zırh. Bulduğumuz zırhları buraya yerleştirerek kullanıma sokuyoruz. Daha iyi malzemeden yapılmış daha az yıpranmış zırhları buldukça değiştiriyoruz. En sağdaki 3 kutucuk ise yüzük ve madolyon kutucuğu. en üstteki el işaretli kurucuğun ne olduğunu ise henüz çözemedim.  envanter ekranı açık da olsa kapalı da olsa ekranın üst kenarında ortada gözüken 6 kutucuk kemerimiz oluyor. Bu 6 kutucuğun her birine bir silah veya eşya koyup sırasıyla 1-2-3-4-5-6 tuşuna basarak buradaki esya veya silahlara hızlıca ulaşabiliyoruz. Dilersek envanterden seçtiğimiz silahları veya eşyaları buraya sürükleyip bırakabiliyoruz. Kullanmadığımız bir eşyayı envanterden veya kemerimizden atmak için fare ile tutarak kutucukların dışındaki boşluk alana bırakmamız gerekiyor. İleride daha güçlü silahlar buldukça veya asalarımızın yükü bittikçe bunları atıp envanterde yer açmamız gerekebileceğinden dolayı bunu sık sık kullanacağız.

Düşman bize saldırdıkça veya tuzaklara bastıkça sağlık puanımız azalıyor.  Azalan sağlığımızı geri getirmek için peunir, elma, et gibi yiyeceklere çift tıklıyoruz ve bunları tükettikten sonra sağlığımız yavaş yavaş geri dolmaya başlıyor. Bir de iksirlerimiz var. Sarı, mavi, yeşil, siyah, pembe, kırmızı gibi renklere sahip olan bu ikdirlerin ne işe yaradığı muallakta. Daha doğrusu yer yeni oyuna başlayışınızda iksirlerin işlevleri değişiyor. Bu da oyuna bir miktar şans faktörü ekliyor. Örneğin “kırmızı kesin sağlıktır” deyip hüplettiğiniz iksir sizi zehirleyebiliyor.

Delver’da zindanın derinliklerinde bit yerlerde bir Lich tarafından korunan Yithidian Orb’u aradığımızı söylemiştim. Lich’i öldürüp Orb’u aldıktan sonra çilemiz bitmiyor. Aynı yolu bir de geri gitmemiz gerekiyor.

GRAFİKLER ve SES

Grafikler Wolfenstein 3D devrinden kalma gibi gözüküyor. Basit grafikler intel ekran çipli bir laptopta bile gayet hızlı çalışan bir oyun deneyimi sağlıyor. Müzikler gayet sakin. Ben beğendim. En azından atmosfere uygun.

SONUÇ

Delver, biraz tecrübe kazanıldıktan sonra yaklaşık 1 saatte bitirebileceğiniz bir oyun. FPS ile rogue-like türünün nasıl başarılı bir şekilde birleştirilebileceğini gayet iyi sergiliyor. Oyunda bir takım kusurlar var. Örneğin girişteki kamp yerindeki satıcı ne işe yarar anlayamadım. Çünkü bir defa zindana indikten sonra isterseniz kamyonla altın toplamış olun, oyun bitmeden satıcının yanına gidip bir şeyler satın almanız mümkün değil.  Ama oyun henüz erken erişim aşamasında olduğundan bu gibi küçük kusurların da zamanla düzeleceğini umuyorum.

Oyunun sitesine şuradan ulaşabilirsiniz:

http://www.delvergame.com/

Oyunu kendi sitesinden ve Steam’den satın alabilirsiniz:

http://store.steampowered.com/app/249630/

Delver Oyununun Tanıtımı” üzerine bir yorum

Yorum bırakın