Shadow Warrior Classic Redux Oyununun Tanıtımı

shadowkapakEpeydir oyun tanıtımı yapmadık, hatta yazı da yazmadık. Üzerimizdeki ölü toprağını atıp hemen bir oyun tanıtımına girişelim. Tanıtacağım oyun Shadow Warrior Classic Redux. Oyunun orijinal sürümü olan Shadow Warrior 1997 yılında 3D Realms tarafından geliştirilen bir FPS oyunu. Duke Nukem 3D‘nin grafik motoru olan Build‘in geliştirilmiş bir sürümünü kullanıyor. Devolver Digital, bu klasik oyunu modern oynanış kontrolleri ve kısmen elden geçirilmiş bir arabirim ile Steam’de yeniden satışa sundu ve GNU/linux kullanıcıları da bundan nasibini aldı. (Bu arada Shadow Warrior’ın 2013 yılında çıkan yeni bir sürümü mevcut. Tamamen yeni bir grafik motoru ile oyunu yeniden yaratan Flying Wild Hog ekibinin şimdilik GNU/Linux sürümü yapmak gibi bir planı yok)

swb

OYUNUN HİKAYESİ

Kahramanımız Lo Wang her ne kadar Çinli olsa da -ve beşinci sınıf kung fu filmlerinden bildiğimiz kadarıyla Çinliler Japonlardan sinekten bile daha fazla nefret etse de- Zilla Corporation isimli devasa holdingde çalışan bir koruma. Zilla Co.’nun sahibi Master Zilla arpası fazla geldiği için kötü güçlerle işbirliği yapıp Japonya’yı ele geçirmeye karar verince Lo Wang buna karşı çıkıyor ve şirketten ayrılıyor. Bunun üzerine “Ya benim korumamsın ya da kara toprağın” diyen Efendi Zilla yaratıklarını Wang’in Seppuku Metro İstasyonu yakınındaki dojosuna gönderiyor ve hikaye böyle başlıyor.

OYUNUN OYNANIŞI

Oyun klasik WASD + Fare düzeni ile oynanıyor. Aslında 1997 yapımı orijinal Shadow Warrior’ın oyun düzeninde Wang’i ok tuşları ile yönetiyorduk. Oyunda yakın dövüş silahlarının yanısıra ateşli silahlar ve patlayıcı silahlar da yer alıyor. Kullandığımız silahlar şöyle:

-El(Hani Badi Ekrem’in okula yeni gelen edebiyat hocasına 10 kiremiti birden kırarak hava atmak isterken kırdığı el)

-Katana(Kılıç)

-Shuriken(Ninja yıldızı)

-Uzi

-Riot Gun(Çok namlulu pompalı. Tek tek ve otomatik olarak ateş edebiliyor)

-Missile Launcher(Roketatar)

-Granade Launcher(Bombaatar)

-Sticky Bomb(Dikenleri ile bir yere saplanıp yanına yaklaşan olduğunda patlıyor)

-Riper Heart(Kullanıldığında bir benzerinizi yaratarak düşmana saldırtan bir silah)

-Railgun

-Guardian Head(Gözlerinden Alev Fırlatan Yeşil Yaratıkların Kafası)

Ayrıca envanterimizde bulundurarak dilediğiniz zaman kullanabildiğiniz patlayıcı ve gereçlerimiz de var:

Duman bombaları, el bombası, onarım çantası, caltrop(demir diken), ilkyardım çantası, gece görüş gözlüğü vs. gibi.

Oyunda kapı, düğme, kilit gibi nesneleri E tuşu ile kullanıyoruz. Bazı kapıları açmak için anahtar gerekiyor. Bazılarını ise bir takım bulmacaları çözerek açıyoruz. Bu tip oyunlarda alışık olduğumuz gibi bir sürü gizli bölme var ve bunları keşfettiğimizde fazladan silah, cephane ve sağlık kazanıyoruz.

Bu oyunun ilginç taraflarından biri şu: Galiba ilk defa bir FPS oyununda taşıt ve sabit taret kullanma fikri burada kullanılmış. Tank ve forklift, gibi taşıtları sınırlı bir alanda kullanabiliyoruz. Hatırladığım kadarı ile bunu klasik Shadow Warrior’dan (1997) önce yapan bir oyun yoktu.

Düşmanlar uzak ve yakın mesafeden zarar verebilen silahlara sahip. Özellikle uzili yaratıklar, uzaktan ciddi zarar verebiliyor. Hele bir de yerlerini tespit edemediğiniz için bir şarjörü üzerinize boşaltmışlarsa bir de bakmışsınız 10 sağlık puanı ile etrafta deli gibi dolanıp ilkyardım çantası aramaya başlamışsınız.

swgr

GRAFİKLER

1996 model Build grafik motoru elden geçirilmiş ve biraz daha yüksek çözünürlüklü grafikler elde edilmiş. Sonuçta elde edilen grafikler klasik Shadow Warrior’a göre oldukça düzgün. Gerçi bunun17 yıllık bir grafik motoru olduğunu da unutmamak lazım. Ama zaten biz bu oyunu eski günleri yadetmek için almışız kim takar grafikleri.

Oyundaki menüler de elden geçirilmiş ve menülerde göze hoş gelen hem çizgiroman benzeri hem de modern bir görünüş verilmiş. Ama oyunun ara görüntülerinde (sinematik mi deseydik?) bir değişiklik yok.

Oyunda bazı gizli yerlerde japon anime figürleri de kullanılmış ki bunlar biraz tartışmaya açık.

swd

Oyunda en çok şikayetçi olduğum şey oyundaki düşman tasarımları. Build grafik motorunu kullanan oyunları düşünüyorum da galiba bunların içinde (Duke Nukem 3D, Blood, NAM) en kötü düşman tasarımları bu oyunda. Hiç akılda kalıcı olmadıkları gibi bir miktar baştan savmalık da seziliyor.

SES VE MÜZİK

Duke Nukem 3D ve benzeri oyunların FPS’lere getirdiği en büyük yenilik çevreyle etkileşimi artırmaları idi. Bu etkileşim artışında efekt ve konuşmaların payı büyüktü. Shadow Warrior’da da bir sürü etkileşim ve oyun içi espri mevcut. Örneğin bozuk bir forklift’in yanına gidip E tuşuna bastığınızda kahramanımız “Must be American-made” (Amerikan malı olmalı) diyor veya yeni bir silah aldığınızda meşhur Ninja Kaplumbağalar repliği olan “Kou Bonga“(veya onun gibi birşey) diyor. Ama hemen belirteyim genelde espri düzeyi biraz düşük. En azından diyaloglar bana çok eğlenceli gelmedi diyebilirim.

Müzikler ise o yıllara göre oldukça yeterli düzeyde. Uzakdoğu müziği, elektronik müzik ve metal arasında gidip geliyor.

SONUÇ

Shadow Warrior ilk bilgisayarımı aldığımda oynadığım oyunlardan biri. Bu açıdan benim için nostaljik önemi var. Ne zaman bulsam alır oynarım. Hemen not edeyim: Bu oyunun benim gözümdeki notu Doom, Quake, Duke Nukem 3d ve Blood’a göre biraz daha düşük. Eski bir oyuncuysanız veya eski oyunlara meraklıysanız kaçırmayın. (Bu klasik oyunu GNU/Linux’a kazandıran GNU/Linux dostu yayıncı Devolver Digital de sağlam bir teşekkürü hakediyor.) Ama güzel grafikli modern oyunlardan başka birşey oynamadıysanız bence yanına yaklaşmayın.

 

Shadow Warrior Classic Redux Oyununun Tanıtımı” üzerine bir yorum

Yorum bırakın